Türkçe - İngilizce
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Eşanlam
Hakkımızda
Araçlar
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
Işıkları Söndür
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Eşanlam
Araçlar
Hakkımızda
Kaynaklar
İletişim
Oturum Aç / Üye Ol
EN-TR
Türkçe - İngilizce
Almanca - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Fransızca - İngilizce
İngilizce Eşanlam
Türkçe - İngilizce
İspanyolca - İngilizce
Geçmiş
old you
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
"old you"
teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Speaking
1
Konuşma
old you
expr.
eski sen
"old you"
teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 105 sonuç
Kategori
İngilizce
Türkçe
Phrases
1
İfadeler
you're only as old as you feel
expr.
hissettiğin yaştasın
2
İfadeler
you're only as old as you feel
expr.
hissettiğin kadar yaşlısın
3
İfadeler
you're only as old as you feel
expr.
insan hissettiği yaştadır
Proverb
4
Atasözü
you are never too old to learn
öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir
5
Atasözü
you are never too old to learn
öğrenmenin yaşı olmaz
6
Atasözü
you are never too old to learn
öğrenmenin yaşı yoktur
7
Atasözü
you cannot put new wine in old bottles
eski köye yeni adet olmaz
8
Atasözü
you can not teach an old dog a new trick
can çıkar huy çıkmaz
9
Atasözü
you can not teach an old dog a new trick
kırk yıllık kani olur mu yani
10
Atasözü
you can not teach an old dog a new trick
huylu huyundan vazgeçmez
11
Atasözü
you are never too old to learn
öğrenmenin yaşı yok
12
Atasözü
you can't teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez
13
Atasözü
you cannot teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet getiremezsin
14
Atasözü
you can't teach an old dog new tricks
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
15
Atasözü
you can't teach an old dog new tricks
eski köye yeni adet getiremezsin
16
Atasözü
you cannot teach an old dog new tricks
huylu huyundan vazgeçmez
17
Atasözü
you cannot teach an old dog new tricks
yaşlı köpeğe yeni numara öğretemezsin
18
Atasözü
you can not teach an old dog new tricks
ağaç yaşken eğilir
19
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin deneyimini bekleyemezsin
20
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin görmüş geçirmiş tavrını bekleyemezsin
21
Atasözü
you can't put an old head on young shoulders
genç birinden yaşlı birinin yapacağı sağduyulu muhakemeyi bekleyemezsin
22
Atasözü
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
23
Atasözü
you can't put new wine into an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
24
Atasözü
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet olmaz
25
Atasözü
you can't put new wine in an old wineskin
eski köye yeni adet getiremezsin
26
Atasözü
you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet olmaz
27
Atasözü
you can't put new wine in old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin
28
Atasözü
you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet olmaz
29
Atasözü
you can't put new wine into old wineskins
eski köye yeni adet getiremezsin
30
Atasözü
you can't put new wine in an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
31
Atasözü
you can't put new wine into an old bottle
eski köye yeni adet olmaz
Colloquial
32
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
bana yaz
33
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
beni habersiz bırakma
34
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
yine haberleşelim
35
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
hoşça kal
36
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
beni ara
37
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
araşalım
38
Konuşma Dili
write if you get work [old-fashioned]
expr.
arada haber et
39
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
güle güle
40
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
iyi günler
41
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
iyi günlerde görüşmek üzere
42
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funnies [old-fashioned]
expr.
yine görüşmek üzere
43
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
güle güle
44
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
iyi günler
45
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
iyi günlerde görüşmek üzere
46
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny pages [old-fashioned]
expr.
yine görüşmek üzere
47
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
güle güle
48
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
iyi günler
49
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
iyi günlerde görüşmek üzere
50
Konuşma Dili
(I'll) see you in the funny papers [old-fashioned]
expr.
yine görüşmek üzere
51
Konuşma Dili
did you ever (...)! [old-fashioned]
expr.
sen hiç (…)!
52
Konuşma Dili
did you ever (...)! [old-fashioned]
expr.
daha önce hiç (…)!
53
Konuşma Dili
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned]
expr.
bir yemek davetinde şarabı tekeline alan kişi için kullanılan ve "norwich piskoposunu tanıyor musun/norwich piskoposuyla bir akrabalığın var mı?" anlamına gelen bir söz
54
Konuşma Dili
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned]
expr.
tekel gibisin
55
Konuşma Dili
do you know the bishop of norwich? [old-fashioned]
expr.
şişe eline mi yapıştı
56
Konuşma Dili
lord love you [old-fashioned] [us]
expr.
ne yazık ki
57
Konuşma Dili
lord love you [old-fashioned] [us]
expr.
hay allah
58
Konuşma Dili
lord love you [old-fashioned] [us]
expr.
allah ne muradın varsa versin
59
Konuşma Dili
lord love you [old-fashioned] [us]
expr.
allah'ın sevgili kulusun
60
Konuşma Dili
the devil you say [old-fashioned]
expr.
hadi canım
61
Konuşma Dili
the devil you say [old-fashioned]
expr.
ne diyorsun?
62
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
unutma ki
63
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
dikkatini çekerim ki
64
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
hesaba katmak gerek ki
65
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
bilmek gerek ki
66
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
göz ardı etmemek gerek ki
67
Konuşma Dili
mark you [old-fashioned]
exclam.
göz önünde bulundurmak gerek ki
Idioms
68
Deyim
land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us]
i.
çorak arazi/toprak
69
Deyim
land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us]
i.
aşırı verimsiz toprak
70
Deyim
land so poor you couldn't raise a fuss on it [old-fashioned] [us]
i.
üzerinde bir şey yetiştirmeye elverişsiz arazi/toprak
71
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi hatırlatmak
72
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi anımsatmak
73
Deyim
put you in mind of somebody/something [old-fashioned]
f.
birini/bir şeyi çağrıştırmak
74
Deyim
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland]
expr.
irlanda usulü bir evlenme teklifi
75
Deyim
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland]
expr.
irlanda usulü "benimle evlenir misin?"
76
Deyim
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland]
expr.
sonsuza kadar ailemin bir parçası olur musun?
77
Deyim
would you like to be buried with my people? [old-fashioned] [ireland]
expr.
ailemle/benim insanlarımla aynı yerde/beraber gömülmek ister misin?
78
Deyim
can you tie that? [old-fashioned]
expr.
buna inanabiliyor musun?
79
Deyim
can you tie that? [old-fashioned]
expr.
düşünebiliyor musun?
80
Deyim
can you tie that? [old-fashioned]
expr.
bak sen şu işe!
Speaking
81
Konuşma
at what age do you consider someone old?
expr.
bir insan hangi yaşta ise yaşlı sayılır?
82
Konuşma
at what age do you consider someone old?
expr.
bir insan kaç yaşında yaşlı sayılır?
83
Konuşma
aren't you a little old for this?
expr.
bunun için biraz fazla yaşlı değil misin?
84
Konuşma
you look really old
expr.
çok yaşlı gösteriyorsun
85
Konuşma
you know how old I am?
expr.
kaç yaşındayım biliyor musun?
86
Konuşma
how old are you?
expr.
kaç doğumlusun?
87
Konuşma
how old were you?
expr.
kaç yaşındaydın?
88
Konuşma
how old are you?
expr.
kaç yaşındasın?
89
Konuşma
how old are you?
expr.
kaçlısın?
90
Konuşma
how old are you?
expr.
kaç yaşındasınız?
91
Konuşma
how old do you think I am
expr.
sence kaç yaşındayım
92
Konuşma
you old git
expr.
seni yaşlı kaçık
93
Konuşma
how old are you now?
expr.
şimdi kaç yaşındasın?
94
Konuşma
how old do you think that girl was?
expr.
sence o kız kaç yaşındaydı?
95
Konuşma
how old are you
expr.
sen kaç yaşındasın
96
Konuşma
how old are you?
expr.
yaşın kaç?
97
Konuşma
how old were you three years ago?
expr.
üç yıl önce kaç yaşındaydın?
98
Konuşma
how old are you?
expr.
yaşınız kaç?
99
Konuşma
how old are you?
expr.
yaş kaç?
Informatics
100
Bilişim
you are never too old to learn
i.
öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir
101
Bilişim
you are never too old to learn
expr.
öğrenmenin yaşı olmaz
102
Bilişim
you are never too old to learn
expr.
öğrenmenin yaşı yoktur
Social Sciences
103
Sosyal Bilimler
you are never too old to learn
expr.
öğrenmenin yaşı yoktur
104
Sosyal Bilimler
you are never too old to learn
expr.
öğrenmenin yaşı olmaz
105
Sosyal Bilimler
you are never too old to learn
expr.
öğrenmek için hiçbir zaman geç değildir
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of old you
×
Terim Seçenekleri
Çeviri Öner / Düzelt
Fransızca İngilizce Sözlük
İspanyolca İngilizce Sözlük
Almanca İngilizce Sözlük
İngilizce Eşanlam Sözlük
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy